Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun
Menu
Mali Müşavir / SPK Bağımsız Denetçi
Şirket Ortaklarına Ödenen Aylık Ücretler
Şirkette bilfiil çalışan şirket ortaklarına ortaklar kurulu kararı doğrultusunda, bu çalışmalarına karşılık olarak aylık ödenen ücretlerin kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği konusunda yaşanan tereddütler bu makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’nci maddesinde “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile sağlanan menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almıştır.
Bu hükme göre, şirkette bilfiil çalışan şirket müdürü ortaklarına ödenen aylık ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun ücret ile ilgili hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde de Kurumlar Vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde edecekleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 11/c maddesinde Transfer Fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının hesaplanmasında gider olarak dikkate alınamayacağı ifade edilmiştir.
Aynı Kanunun 13’ncü maddesinin 1 numaralı bendinde de şirketlerin kendi ortakları ile olan ilişkilerinde emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek bedel ile hizmet ilişkisinde bulunmaları örtülü kazanç dağıtımı olarak kabul edilmiştir.
Anılan maddenin düzenlenmesindeki esas amaç, şirket ortaklarının vergilendirilmiş kurum kazancından alacakları payın, kurum kazancı vergilendirilmeden örtülü yollar ile ortaklara dağıtılması önlenerek kurumlar vergisi matrahının aşındırılmasına engel olmaktır.
Türk Ticaret Kanununda, ortakların müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile yetkili olacaklarına, şirket sözleşmesiyle veya alınacak ortaklar kurulu kararıyla şirketin idare ve temsilinin, ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabileceği hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanunun ilgili maddelerinde şirketin sözleşmesi veya ortaklar kurulu kararıyla şirketin idare ve temsilinin, ortak olmayan kimselere de bırakılabileceği, bu gibi kimselerin salahiyet ve mesuliyetleri hakkında da ortak olan müdürlere ait hükümlerin tatbik olunacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yaptığımız bu açıklamalar çerçevesinde, şirket ortaklarının müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile yetkili bulunmaları şartıyla, şirkette bilfiil çalışmaları halinde, hizmet ilişkisinin karşılığı olarak şirketçe yapılan ödemelerin gelir vergisine tabi tutulması ve Kurumlar Vergisi Kanununun 13’ncü maddesinin 1 numaralı bendi hükmü gereğince “emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek bir bedel niteliği taşımadığı sürece”, şirketin kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ancak, şirket ortaklarına yapılan ücret ödemelerinin emsaline göre göze çarpacak düzeyde şirketçe yüksek belirlenmesi halinde, bunlara ödenen ücretlerin kurumlar vergisi matrahının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekir.
Fuat Kubilay
Mali Müşavir / SPK Bağımsız Denetçi
© 2023 Tüm hakları saklıdır izinsiz kopya edilemez. Samsun Haber Portalı