Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun
Menu
Mali Müşavir / SPK Bağımsız Denetçi
Günümüzde bilgi üretim merkezi olarak görülen muhasebenin; ilgililere sunduğu işletmeye ait finansal raporların faydalı olması muhasebe uygulayıcılarının yeterli muhasebe eğitimini alıp almadığı ve donanımları ile yakından ilgilidir.
Yıllardır tarımsal faaliyetler kırsal kesimde yaşayan çiftçiler veya küçük aile işletmelerince yapılmaktaydı. Ancak günümüzde hızla artan dünya nüfusuna bağlı olarak insanların gıda ihtiyaçlarında ortaya çıkan artış, gelişen teknolojinin tarım sektöründe kullanımının yaygınlaşması ve devlet tarafından verilen tarımsal teşviklerin de etkisiyle, tarım sektöründe sermaye yoğun yatırımlarda önemli artışlar görülmektedir.
Tarım sektöründe meydana gelen gelişmelere paralel olarak tarımsal faaliyet muhasebesinin işletmeler için önemi de artmaya başlamıştır. Diğer taraftan, yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak amacıyla, uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları yayınlanmaktadır. Bu standartlara bağlı kalarak hazırlanan finansal tablolarda yer alacak bilgilerin güvenirliği kadar, gerçeğe yakın olması da önemlidir.
Tarım sektörü, insanların gıda ihtiyacını karşılaması ve sanayi, hizmet, sağlık gibi birçok sektöre girdi sağlaması açısından önemini her zaman korumuştur. Hızla artan dünya nüfusuna bağlı olarak insanların gıda ihtiyaçlarında meydana gelen artış, gelişen teknolojinin tarım sektöründe yaygın olarak kullanılması, verimliliğe dayalı çeşitli üretim dallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Önemli bir yatırım alanı olarak görülen söz konusu üretim dalları, büyük sermaye şirketlerinin dikkatini çekmiştir. Bu bağlamda sermaye yoğun şirketlerin, verilen tarımsal teşviklerin de etkisiyle, tarım sektörüne yatırım yapmaya başladığı görülmektedir.
Uzun zamandır, tarım sektöründe tarımsal faaliyetlerin köylerde yaşayan çiftçiler veya küçük aile işletmeleri tarafından yürütülüyor olması, vergi mevzuatının tarım işletmelerinin büyük kısmını vergiden muaf tutması, tarım işletmelerinin muhasebeyi vergi hesaplama etkinliği olarak görmesi ve muhasebeye gereken önemi vermemesi tarım sektöründe muhasebe uygulamalarının gelişmesini engellemiştir. Ancak, profesyonelce yönetilen ve yönetsel kararlarda muhasebe verilerini etkin bir şekilde kullanan sermaye şirketleri için muhasebe önemli bir araçtır.
Son zamanlarda, tarım sektöründe meydana gelen gelişmelerin paralelinde tarımsal faaliyet muhasebesi konusunda da önemli gelişmelerin olduğu gözlenmektedir. Dünya ekonomisinde oldukça önemli bir paya sahip olan tarım sektöründe yer alan işletmelerin tarımsal faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin uluslararası muhasebe standardı 2000 yılında IASB tarafından yayınlanmıştır. Ülkemizde de Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu IAS 41 ile uyumlu TMS 41’i 24.02.2006 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlamıştır. Standart incelendiğinde, Türkiye Muhasebe Standartları’nda genel olarak karşı karşıya kalınan sorunun TMS 41 için de geçerli olduğu görülmektedir.
Bu bağlamda değişik ülkelerde faaliyet gösteren tarım işletmelerinin tarımsal faaliyetleri ile ilgili muhasebe uygulamalarında birlikteliği sağlamak amacıyla ulusal (TMS 41 ve KOBİ TFRS) ve uluslararası (UMS 41 ve KOBİ UFRS) düzenlemelerin yürürlüğe girmesi önemli bir gelişme olarak görülmektedir.
Tarımsal üretimin konusunu oluşturan tarımsal ürün ve canlı varlıkların biyolojik dönüşüme sahip olması sebebiyle, tarımsal faaliyetlerde, hiç kuşkusuz en önemli konuların başında değerleme gelmektedir. Tarımsal faaliyetlerle ilgili ulusal ve uluslar arası düzenlemeler gerçeğe uygun değer yaklaşımını benimsemişlerdir. Finansal tabloların temel amacı, finansal tablo kullanıcılarına karar vermelerinde yardımcı olacak bilgileri sunmak olduğundan, tablolarda verilen rakamların mümkün olduğunca gerçeği yansıtması istenmektedir. Bazı yazarlar tarafından maliyet değeri ile değerlemenin gerçeği yansıtmadığı ileri sürülmüştür. Gerçeğe uygun değer yaklaşımı da bu istek ve kaygılar sonucu ortaya çıkmıştır .
Muhasebe standartlarının uygulanma zorunluluğu çok az sayıda işletme için öngörülmektedir. Tarımın ülke ekonomisindeki ağırlığı ve uygulanan teşvik politikaları ile büyükbaş canlı hayvan işletmelerinin teşvik edilmesi, bu işletmelere dönük finansal raporları daha önemli hale getirmektedir.
TMS 41 standart ’ında yer alan tarımsal faaliyetlerin muhasebeleştirilmesi esasları doğrultusunda Maliye Bakanlığı’nın Tekdüzen Hesap Planı’nın yetersiz kaldığı görülmektedir. Çalışmada standardın gerektirdiği muhasebeleştirme esasları çerçevesinde hesap önerileri verilmiştir. Halen yürürlükte olan Tekdüzen Hesap Planı’nın Türkiye Muhasebe Standartlarının gerektirdiği doğrultuda revize edilmesi gerektiği açıktır.
TMS 41 ile ilgili olarak ülkemizdeki tarım işletmelerinin karşı karşıya kalacağı bir diğer sorun, canlı varlıkların ve tarımsal ürünlerin gerçeğe uygun değer ile değerlenmesidir. Ülkemizde tarım ürünlerinin piyasa fiyatları çok farklı etmenlere bağlı olarak değişim gösterebilmektedir. Canlı varlıkların veya tarımsal ürünlerin gerçeğe uygun değerinin güvenilir olarak tespit edilmesi TMS 41 açısından büyük önem taşımaktadır, zira gerçeğe uygun değerle değerlemeden kaynaklanan kazanç ve kayıplar her dönem kayda alınmaktadır.
Ülkemizde faaliyet gösteren tarım işletmelerinin büyük çoğunluğunun küçük işletme olması nedeniyle diğer tüm TMS lerde olduğu gibi TMS 41’in uygulanmasında zorluklar yaşanacağı açıktır. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayınlanan uluslararası muhasebe standartları ve uluslar arası finansal raporlama standartlarının uygulama zorlukları göz önünde tutularak Kurul tarafından yeni bir çalışma başlatılmıştır. Kurul mevcut IAS ve IFRS lerin halka açık şirketler tarafından uygulanması ve KOBI ler için yeni ve daha basit bir standart setinin hazırlanması yönünde çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’de yer alan KOBI sayısı düşünüldüğünde KOBI ler için muhasebe standartları çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun IASB’nin çalışmalarını izleyerek KOBI ler için standart seti oluşturması kaçınılmazdır.
TMS / TFRS’nin zorunlu olmaması nedeniyle büyükbaş canlı varlıklara ilişkin var olan boşluğun TDHP’de yukarıda açıklanan öneriler doğrultusunda yapılacak düzenlemelerle giderilebileceğine inanılmaktadır.
Dr. Atila TEKCAN
Siyaset Bilimci / Mali Müşavir
© 2023 Tüm hakları saklıdır izinsiz kopya edilemez. Samsun Haber Portalı